aklıma geldi aniden. bu hayvanın belgeselini izlemiştim.
(bkz: kral kobra)yı narin ufacık elleriyle tutup,dürüm gibi marshmallow gibi yemeye başlamıştı. kral kobra lan! en zehirli mahlukat sıralamasında başlarda olan hayvan. ve aniden yere yığıldı..belgeseli anlatan kişi,artık bu zehir ile sevimli dostumuz için sona gelinmiştir diye hayıflanmaya başlamıştı. küçük bedenine zehir hızla karışmaya başlamıştır. sessizce çimlere uzanıp ruhunu teslim etmeye başlar..kalbim sıkışmıştı...ta ki o küçük gözlerini açmaya başlayıp, kafası bir dünya şekilde yalpalanarak kalkıp,etrafa ve az önce yemeye çalıştığı kobraya bakınıp ''noldu lan bana'' diyene kadar...küçük bedeni 20 dakikalık şoktan sonra kral kobranın zehrine karşı panzehir üretmeye başlamıştır. 20 dakika önce bu yılanı yerken neredeyse topukları havaya dikiyordum diye düşünmeden tekrar zehire karşı panzehir üreten vücuduyla yemeye kaldığı yerden devam eder.. kral lakabı aslında bu hayvan için kullanılması gerekir. ölüm yok. dertten kederden stresten de ölmez bu hayvan hiç. üç aslana küçücük bedeniyle karşı koymuşluğu da vardır.aslanlar şok! haksızlıklara karşı göğüs gerer. gece yatarken o hayvan oğlu hayvan bana nasıl öyle hareket yaptı nasıl bir şey diyemedim diye de bi hayıflanma söz konusu değildir bu dostumuz için. her şeye ,herkese kafa tutar. insan suretiyle hayatımızda,aramızda olsa yumurta topuklarına basıp kahvehanede demli çay içen böğrü açık, at yarışı oynayan, herkese salça olan bıçkın bir delikanlı olur bu ağabeyimiz.. sabah uyanıp yuvasından çıkarken aklında iki şey vardır. bugün kimlerle atışıp dalaşsam ve ne yesem.! iki şey dostumuz için önemli değildir. sınırı yoktur.uçlarda yaşar.
o anlattığım 3 aslan hikayesi de şöyle gelişmişti ; küçük dostumuz ziyafet çekerken aslanlar gelip yemeğine çökmeye çalışmıştı. dostumuz ziyafetini yarıda bırakıp,onlarla ağız dalaşına girdi. aslanlar 'lan bir bunun kadar yerin dibinde de var galiba'' diye şaşkınlıkla onu izledi.yoksa bu şekil bir dayılanma yapacak cüsse de değil diye narin,küçük vücudunu hayretle incelemeye başladılar. diğer iki üç aslan daha gelip dostumuzu araya alınca onların hepsini öldürdükten sonra midesine gömmek için 6 aslana yer olmadığını düşünen dostumuz söylene söylene,heybetle aralarında çıkıp ilerledi. arkasına dönüp el kol hareketleri (abartmıyorum) ! yaparak devam etti. aslanlar nasıl bir belaya karıştığının farkına varamamanın şaşkınlığı ile dostumuzun yemeğini yemeye başladı.
üstelik bu dostumuz efsane oyunun son serisi
(bkz: far cry 4)te de vardır. bir bölümde bal porsuğu öldürülmesi gerekir. bu görevi kabul ediyor musun soruna evet diye yanıt verdikten sonra ''emin misin?'' sorusu çıkar. bir kez daha evet diye onayladıktan sonra '' çıldırdın mı?'' sorusuna maruz kalırsın. ona da evet dedikten sonra o bölüme başlarsın. yerle bir edilmiş bir köy, onlarca bal porsuğu dostlarımız ziyafet çekerken ve şehri yağmalarken seni karşılarında bulur.. sana sordum di mi? çıldırdın mı diye !!